Tff’nin limit saçmalığına dur diyen,
Bonservissiz transferleri yapan,
Takımı yenileyen,
Maaş bütçesini düşüren,
Şuana kadar transferin yıldızı olan,
Tff’nin koyduğu limiti, “limitsiz” duruma getiren Fenerbahçe,
Futbolcuların performansı elbette tartışılacak, ancak tartışılmayacak bir gerçek var. Fenerbahçe yönetiminin limit sorununa bulduğu alternatif çözümler. Bugün kimsenin beklemediği bir performans sergileniyor. Takım tecrübeli isimleri kazandırıyor ve şampiyonluk için gereken takım oluşturulmaya çalışıyor. Transferlerin tamamı bu sezonu kurtarmak amaçlı. Elbette riski var. Zaten insana yatırımın kendisi başlı başına risktir. Tutarsa alkışlanacak, tutmazsa eleştirilecek. Bu futbolun gerçeğidir.
Fenerbahçe yönetimi 3. sezonuna da hızlı giriyor. Oldukça fazla transfer yapan bir yönetim olarak tarihe geçecekler. Bunun ana sebebi geçen 2 sezonda izledikleri yanlış transfer politikaları. Bu yıl hata yapma lüksü yok. Başarı olmazsa olmaz. Başarı gelmezse yaşı ilerlemiş futbolcularla seneye ne olur bilinmez. Başarı gelirse kimse yaşı konuşmaz. Ben futbolcu yaşına takılan biri değilim. Tecrübe bu ligde her zaman iş yapıyor. Şampiyon olan takımlara bakınca bunun net görüyoruz. Burada temel olay performans. Geçen sezon 39 yaşındaki Emre’nin performansı bazı gençlerden çok daha üstündü.
Futbol nüfus kâğıdı ile oynanmıyor. Fizikle, beceriyle ve zekâ ile oynanıyor. Hagi, Kuyt, Cisse, Drogba vs gibi örnekler fazlaca var. Fenerbahçe’nin de transfer ettiği isimler genel standartı yakalamış ve iyi bir sezon geçirmiş futbolcular. Bunun seneye devam ettirirseler sorun olmaz. Yeni oluşumlar sıkıntılı olur. Taraftar ve camianın biraz sabır etmesi lazım. Erol Bulut’un her tercihi tartışma konusu olmamalı. Neden bu oynuyor, şu oynamıyor kısmına ilk haftadan girilmemeli. Sonuç olarak eleştiri hak olsada, tercihlere saygı duymak en önemli duruştur.
Bu sezon kolay bir sezon olmayacak. Fenerbahçe şampiyon olamama baskısını artık iyiden iyiye hissediyor. 6. ve 7. sıralarda bitirilen iki sezonun getirdiği baskıda cabası. Şampiyonluk dışında gelecek sonuç başarı değildir. Kongreye giderken Ali Koç içinde önemli bir sezon olacak. Kongreye şampiyon olarak eli güçlü gitmek isteyecek. Bunun için “limitsiz” takım kurma çabasında. Ancak ülkenin gerçeklerini her zaman hatırında tutmalı. Fenerbahçe çoğu zaman sahada kazandığını, masabaşında kaybediyor. Transferler kadar buna çözüm bulmalı. Bazen bir düdük, bazen bir kurşun tüm emekleri alıp götürüyor.
Hakem yönetimleri bu ligin kaderini direkt etkiliyor. Fenerbahçe olumsuz anlamda etkilenen kulüplerin başında geliyor. Sıralaması ne olursa olsun, Fenerbahçe’nin düdüklerle canı yanıyor. İşte bu kritik sezonda buna önlem alınmak zorunda. Başarıyı sadece transfer yapmak ve iyi bir takım olarak düşünürse işi çok zor. Fenerbahçe ve Ali Koç için başarı zamanı gelip geçiyor. Kongrede başı dik konuşmak için, 29. şampiyonluk şart.
Sahada da limitsiz Fenerbahçe görmek isteyen milyonlar var.