15 Temmuz 2016, kırk yıl toplumumuzun değerleri içinde kendini saklamış FETÖ terör örgütüne, onun destekçisi ve hamisi dış güçlere karşı, Türk milletinin dik duruşu ve şahlanışıdır.
Türk milletinin bu tarifsiz direnişini görenler, Türkiye’yi ağır bir kuşatma ve baskı altına almışlardı.
Ekonomisinin yıpratılması, savunmasının zayıflatılması ve en önemlisi 15 Temmuz dayanışma ruhunun yok edilmesi için bütün oklarını Türkiye’ye yöneltmişlerdi.
Bu ihanet şebekesinin tüm uğraşıları ve kahpelikleri boşa çıkmış ve “Yel kayadan ancak toz alır” sözü tezahür etmiştir.
15 Temmuz, Türk tarihinin yeni bir dönüm noktasıdır. Komşuları, müttefikleri, stratejik ortakları, dost ve düşmanları ile yeniden hesaplaşmanın başlangıcıdır.
2016’da olduğu gibi, bugün de, 15 Temmuz ruhu etrafında kenetlenecek olan siyaset, asker, üniversite ve toplumun her katmanı, farklılıklarını muhafaza edecektir. Velhasıl, milletimiz yeni bir şahlanışı sağlayacak güce sahiptir.
15 Temmuz'u tezgâha koyan ve geçtiğimiz dört yıl boyunca dahi arsızlıklarını sergileyen bu şebekenin yıllanmış ittifaklar ve muazzam çıkar ortaklıklarından müteşekkil olduğunu, milletimiz asla görmek istemiyor.
Türk Milleti, bu şer (FETÖ) güçlerin tarihin çöp tenekesine atılmasını bir an önce görmek istiyor.
"İhanet" şebekesini kesinkes yenilgiye uğratacak ve "Diriliş"imizi perçinleyecek olan Türk Milleti’nin hiç duraksamaksızın yola devam etmesi, yani gelişmesi, büyümesidir.
Evet... Artık hepimiz "Yeter" diyoruz. Çoğulcu ve özgürlükçü demokrasinin belirlediği yönetimlerin üzerinde ne bir iç ne de bir dış güç egemenlik iddia edemez. Etmesine de asla müsaade edilmeyecektir.
Türkiye kimsenin uydusu değildir. Söz artık gerçekten milletimizindir.
Bunu 15 Temmuz gecesi canlarını feda ederek kendilerini tankların altına, kurşunların önüne atan "Türk Milleti" gerçekleştirmiştir.
15 Temmuz gecesinde, Milliyetçi Hareket’in mensuplarının Türk milleti ile buluşarak, göstermiş olduğu çabayı görmezden gelmek de nankörlük olur. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, o karanlık gecede Genel Merkeze giderek, binanın tüm ışıklarını yaktırması ve gerçekleştirmek istenen hain darbe girişimini ilk duyuran liderlerin başında olması da taktire şayandır.
15 Temmuz gecesi, birileri belediye başkanının evinde vakit geçirmeyi kendisine reva görürken, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise kendisinin ve ailesinin canlarına kast eden FETÖ’cü hainlere pabuç bırakmamış, Atütürk Hava Limanı’na gelerek Türk Milleti ile buluşması ise tarihin altın sayfalarında yerini almıştır.
Gerek içte gerekse de dışta hiçbir güç, bundan böyle Türk Milletinin gücünü bir daha sınamaya kalkmasın.
Yorumuna tamamiyle katılıyorum abi. Kimse Türkiye nin gücünü sınamasın. Bu millet suskun görünür ama bir dokunursan anında şahlanır