Türk futbolundan Emre Belözoğlu gelip geçti. 50 bin kişinin izlediği maçla veda yakışırdı ama covid 19 sebebiyle sessiz veda oldu. Emre son 20 yıla damga vurmuş müthiş bir yetenek olarak tarihe geçti. Saha içi kadar saha dışında da çok gündem oldu. Saatlerce tvler konuşuldu. Kimi zaman haklı, kimin zaman haksız eleştiriler aldı. Evet, Emre çok fazla agresif bir isimdi. Hakemlere karşı, rakiplere karşı, hatta basına karşı bu agresif yapısını gördük. Üzülerek söylemeliyim ki, bu tarafı saha içindeki yeteneklerinin önüne geçti. Ama sezarın hakkı sezara verilmeli. Harika bir sol ayak. Geriden oyun kuran, oyunu açan ve lider Emre’yi izlemek büyük bir şanstı. Zaten saha içi yetenekleri onu Avrupa’nın üst düzey takımlarına taşıdı. Şampiyonluklar ve kupalar kazandırdı.
Zeytinburnu altyapısında başlayıp Galatasaray ile devam eden macerada, sırasıyla İnter, Newcastle United, Fenerbahçe, Atletico Madrid, Başakşehir FK ve Fenerbahçe kaptanı olarak yeşil sahalara veda etti. Kendisi adına onur verici bir geçmiş. Adını Türk futbol tarihine altın harflerle yazdırdı. Fenerbahçe forması giyerken bazı zorluklar yaşadı. Özellikle medyanın hedefine konuldu. Ne çirkin sözler söylendi, manşetler atıldı. 3 Temmuz gibi büyük iftara ve kumpas atılırken takımın parçasıydı. Unutulmaz sözlere imza attı. 4 Nisan akşamı kendisi ve takım arkadaşları yok edilmek istendi. Yine de mücadelesinden, azminden ve inancından vazgeçmedi. Zaman zaman çok eleştirsem de hem Fenerbahçe formasına, hem Milli formaya elinden gelen katkıyı yaptı. Emre Fenerbahçe değilde, futbol yaşamına Galatasaray forması ile devam etseydi, bu kadar hedefe konmayacaktı. Fenerbahçe forması giymenin bir bedeli vardı. Emre de bunu iliklerine kadar yaşadı. Başakşehir FK forması giyerken yeteneklerini anlatanlar, Fenerbahçe forması giyerken saha dışını anlatır oldu.
Bu ülkenin değişmeyecek bazı gerçekleri var. Fenerbahçe ve Fenerbahçe mensubu olmak zordur. İnsanda güçlü psikoloji ister. Burada yaşanılanlar ve alınan tavırlar, herkesin kaldıracağı şeyler değildir. Kurşunlanmanın ötesi mi var? En basit örneği bu değil mi? Fenerbahçe şampiyonluğunun elinden gitmesine sebep oldu. Şimdi herşey geride kaldı. Emre sahalardan, kulübeye geçiyor. Emre ile anlaşmak kolay bir durum değil. Yeni Teknik adam ile bağları nasıl olacak bilmiyoruz. Saha içindeki Emre tamam, ama kulübedeki Emre büyük risk. Önce sinirlerine hakim olmalı. Artık yönetici olduğunu iyi bilmeli. Kesinlikle tavır ve davranışlarını buna göre ayarlamalı. Yapacağı en küçük yanlışın nelere sebep olabileceğini iyi analiz etmeli. Teknik adam ve kulübenin diğer ekibiyle iletişimi kuvvetili olmalı. Medyanın artacak olan “sinir uçlarına dokunma” haberlerine kendisini çok iyi hazırlamalı.
Fenerbahçe Kulübü zor bir kulüptür. 6 yıl kupasız geçti. Artık insanlar başarı istiyor. Ali Koç da kongre öncesi son senesinde başarıyı yakalamak zorunda. Bunu başarmak kolay görünmüyor. Samandıra düzene sokulmalı. Elleri her zaman Samandıra üzerinde olmalı. Sadece Emre’ye bırakmak doğru olmaz. Her türlü manevi saldıraya karşı dik duruş sergilemeli. Önümüzdeki sezon herkes için zor geçecek.
Futbolcu Emre’nin yaptıklarını, Sportif Direktör Emre yapabilecek mi yaşayıp göreceğiz. İlginç bir sezon bizi bekliyor.
Herkes için hayırlısı olsun...
Aziz Yıldırım zamanında 4 yıl kupasız geçince tepki gösterdiniz mi?Eğer cevabının hayır ise bu 2 yılı eleştirmezsiniz.
güzel noktalara değinilmiş. emreye sahip çıkalım
galatasaray olmasa kimden ekmek yicek bu fenerliler yav :D dönmüş dolaşmış gsye gelmiş laf