Türk futbolunda sistemsizlik sistem olmuş durumda.
Tff, kurulları, kulüpler ve diğer tüm paydaşlar sistemsizliğe fazlasıyla katkı sağlıyorlar.
Planlama yok, sağduyu yok, futbol aklı yok, ancak iş güzel cümleler kurmaya gelince hepsi var.
Mesela Nihat Özdemir ve yönetimi geldikten sonra ne yaptı?
Hemen söyleyim, geçmiş yönetimlerin sistemsiz çalışmalarına biraz daha katkı da bulundu. Düzen yok, kurallar işlemiyor, renge, kişiye göre cezalar veriliyor. Bunun en taze örneğini Ağaolu’na verilen “ödül” ile yaşadık.
Tff ve kurulları insanlarla alay ediyor.
Kime ve neye hizmet ettikleri belli değil.
Hatta bir adım ileri gideyim Federasyonu kimin yönettiği bile belli değil.
En son aldıkları kararları açıkladılar.
Bunlardan birisi de yabancı kuralı. Bu kural kevgire dönmüş durumda. Her gelen kafasına göre değiştiriyor. Bu değişimi yaparken de Türk futbolu için yaptıklarını söylüyorlar. Yahu bu değişimlerin ülke futboluna katacağı bir şey yok. Kulüpler planlama yapmasını bilmiyor, devamlı değişen kuralla zaten yapmaları mümkün değil.
Türk futbolu altyapı kültürü olan bir anlayışa sahip değil.
Önce bunu kabul edelim ve kendimizi kandırmayalım.
Kulüplerin ekonomik olarak batmasının sebebi de 14 yabancı vs hiç değil. Bunu da bir kenara koyalım.
Siz eğer yabancı kuralını bu iki temele dayanıp değiştiriyorsanız, aklı başında herkes buna gülüp geçer. Ben kuralın sınırsız olmasını isteyenlerdenim. Sınırsız olmasının futbolumuzu daha yarışmacı hale getireceğini düşünüyorum. Eğer Türk futbolcusu yetenekli ise, kendisine zaten kadro içinde yer bulacaktır. Sınırlama gelince iç piyasada yeni Mehmet Topuz örnekleri göreceğiz.
4 büyükler tek bir futbolcu için paraları dökecekler.
Hani diyorlar ya yeteneksiz yabancılara paralar gidiyor, şimdi de tam tersi olacak ve yeteneksiz yerli isimlere paralar gidecek.
Eğer futbol aklınız yoksa kuralın ne olduğunun önemi de yoktur.
Futbolun gelişimi için önce yöneticilerin değişimi gerekli.
Yabancı kuralına önce ülke futbolunu ve kulüpleri yönetenlerden başlayalım.
Holding yönetir gibi futbolu yönetmeye çalışıyorlar.
TARİH YAZILIR MI?
Başakşehir FK son 3 haftaya müthiş bir avantaj ile giriyor.
Bunu değerlendirecekler mi yaşayıp göreceğiz. Ama oynadıkları oyun ile şampiyonluğu en çok hak eden takım. Bulundukları yer asla tesadüf değil, bunu herkesin kabullenmesi lazım. Hiç öyle yan yollara sapmaya gerek yok.
4 yıldır istikrarlı şekilde zirveye oynuyorlar. Saha içinde ne oynadığını bilen tek takım. Takım halende hareket ediyorlar. Kesinlikle en doğru oyunu oynayan takım. Savunmadan hücuma geçişleri, bilinçli ve çalışılmış.
Trabzonspor bireysel olarak buralara gelirken, Başakşehir FK takım halinde buralara geldi.
Uefa Avrupa liginde yakaladığı başarı da bundan kaynaklanıyor.
Günümüz futboluna en yakın futbol oynayan Türk takımı. Defansı, orta alanı ve önde oynayan isimleri bütün halinde hareket ediyor. Maçın belli bölümlerinde çok iyi alan savunması yapıp, belli bölümlerinde topu rakibe bırakıp, belli bölümlerinde ise topa hükmedip oynuyorlar.
Bunları yaparken çok sabırlı ve sakin yapıyorlar. Bunların yanında fizik güçleri de gayet başarılı.
Şimdi tarih yazmaya yakınlar.
Sürpriz olur mu bilinmez ama şampiyonluk bu takıma çok yakışır.