Korona salgını sadece insan sağlığını değil aynı zamanda ekonomileri de bozdu.
İnsanların aylarca kapalı kalması, fabrikaların üretime ara vermesi ekonomileri mahvetti.
Ekonomik hasarın boyutunu şu an için bilen yok.
Amerika ve Almanya gibi güçlü ülkeler vatandaşlarını adeta karşılıksız paraya boğdular.
Hele Amerika her vatandaşına aylardır 1200 dolar veriyor. Bir ailede 5 kişiyseniz paranın boyutuna bak.
Türkiye’de kendi gücü doğrultusunda bir şeyler yapmaya çalışıyor.
Koronalı günlerde tabii ki bir başka dikkat çeken olay oldu.
Altın! Müthiş bir yükseliş yaşadı. Altının onsu 1450 dolardan 1900 doların bile üzerine çıktı.
Türkiye’de altın fiyatları adeta katmerli arttı. Bunun nedeni ise altının ons değerinin dolar üzerinden belirlenmesi.
Altının onsu yükseldi tabii ki bir de Türk lirası dolar karşısında değer yitirdi.
Altın alanlar iki kat kazandı.
Gelelim en önemli soruya: Bundan sonra ne olur?
Dolar: İlk olarak dolara bakalım. Dolarda bir yanlış yapılıyor. Aylardır müdahalelerle 6,85 seviyesinde tutuldu. Bunun için kamu bankalarının satışı dikkat çekti. Ekonomiyi koruma adına yapılan doğru bir hareketti. Elbette Türkiye kendi parasının değerini korumak için bir çaba harcayacaktı ama burada şöyle bir yanlış yapıldı:
Sürekli aynı değerde tutulması halkta eninden sonunda patlayacak beklentisi doğdu. Bu da yerleşiklerin yani vatandaşların dolar almasına neden oldu.
Kısır döngü burada başladı.
Dolar sonunda 7 TL’yi gördü.
Dolar için analistler 7,50 seviyesini tahmin ediyor. Tabii ki bu bir tahmin. Türkiye önemli bir swap anlaşması yapabilir ve para girişi ile doların düşme tehlikesi hep var.
O halde doları bir kenara bırakıp altına bakıyoruz.
Altın için analistler 2 bin 300 dolar tahmininde bulunuyorlar.
Özellikle koronada ikinci dalga beklentisi altına olan talebi arttırabilir.
Bu nedenle şu an için altın profesyonel yatırımcıların tek tercihi gibi görünüyor.