Adalet ve Kalkınma Partisi (AK PARTİ) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’nden oluşan Cumhur İttifakı Türkiye’nin, olmaz ise olmaz ihtiyaçlarından doğmuştur. Bu ittifak, ülkemizin geleceği olarak yaşamımızdaki yerini her geçen gün sağlamlaştırmaya devam edecektir.
Cumhur İttifakı, milletin önünü açarak, hukuk ve adalet sistemini de güçlendirecek ve demokrasi adına önemli gelişmeler sağlamaya devam edecektir. Ülkemizin ve milletimizin, haksızlığına ve mağduriyetine yol vermeyecek bir anlayışla kurulan bu ittifak, aynı zamanda Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünün çimentosu ve vazgeçilmez bir teminatıdır.
Türk Milleti’nin 24 Haziran 2018’de verdiği destek ile kurulan “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” iç ve dış siyasi gelişmelerin, ulusal ve uluslararası alınan başarılar ile Cumhur İttifakı’nın hayati önem taşıdığını gözler önüne sermiştir. Bu ittifak, Türk Milletinin verdiği desteğin özü kaybedilmeden doğru değerlendirilmelidir.
Cumhur İttifakı’nın siyasette, ekonomide ve dış politikada aldığı başarılar, CHP, İP ve görünmez ortak HDP’nin aralarında bulunduğu “Millet İttifakı”nı sükûtu hayale uğratmış, alınan başarılar karşısında mesnetsiz ve iftiralara varan “suçlamalar” ile adeta çıldırma noktasına getirmiştir. Türk Milleti, feraset sahibidir! Bu yalan bezirganlarının tezgahlarının dün olduğu gibi bugün ve yarın da karşısında durarak sandıkta hakkını verecektir. “Yel kayadan toz alır” özdeyişi ile bu şer ittifakının yalanları sonlarını erdirerek, darmadağın olmalarına da yol açacaktır.
Şer ittifakının YALAN ve İFTİRALARINA bir göz atacak olursak; “AK PARTİ’den ve MHP’den bir çok milletvekili istifa ederek Ali Babacan’ın, Ahmet Davutoğlu’nun partisine katılacak” dediler. Bu fitneleri de tutmadı. Gerçek dışı gündem oluşturarak, devamlı bir şekilde “AK PARTİ-MHP arasında derin ayrılıklar" diye nağralar attılar. Ancak bu fitne ve fesatları da yalan oldu.
Cumhur İttifakı’nı yok etmek için yola çıkanlar, ilk hamleleri olarak Meral Akşener’e parti kurdurdular, başaramadılar. Ağızlarından salyalar akan bu güruh daha sonra Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’na da particikler kurdurup siyaset sahnesinde rol verdiler. Hep övünür dururuz ya Türk Milleti feraset sahibidir diye, bu çadır oyunları da tutmadı.
Çakallara dil ısırtacak, tilki kurnazlığındaki en son fitneyi de yine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu üretti. AK PARTİ’nin bünyesini karıştırmayı amaçlayarak, AK PARTİ ve MHP için DAVUL-TOKMAK benzetmeleri ise itina ile seçilmiş şark kurnazlığıdır.
Fitne ve fesat ile siyasi yaşamını sürdürerek oy devşirmeye çalışırken rezil olmak, işte tamı tamına böyle oluyor. Kemal Kılıçdaroğlu tokmak-davul işine girmişken Milliyetçi Hareketin mensupları kendisine cevabı da belli olan şu soruyu sormaktan kendilerini alamıyor. Eyy Kılıçdaroğlu, seni tokmak gibi kullanan PKK mı, FETÖ mü, YPG mi, PYD mi, DHKP-C mi, MLKP mi? Yüce Türk Milleti yorum sizin.!