Gün geçtikçe kalabalıklaşan dünyamızda hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı artık aşikâr.
İnsanlar bilim kurgu filmlerinden bir sahnede oynuyorlarmış izlenimi veren tedbirleri, kolay kolay hazmı olacak bir vaka değil.
Virüsün kimyasal bir savaş yöntemi olduğunu yüzyılın başından bu yana yaşanan gelişmelerden biliyoruz ama ben işin bu tarafından bakmayacağım.
İster komplo teorisinden yola çıkalım ister bilim gerçekliği üzerinden.
Neye nasıl inanıyor isek inanalım.
İçinde bulunduğumuz şu ana nereden bakarsak bakalım bana göre tek bir gerçek var ve komplo teorileri ile kaybedilecek ne enerjimiz nede tek bir saniyemiz var.
Sabırla alınacak önlemlerle an itibari ile virüsün en az vakaya indirilmesi ve hayatımızı her anlamda kısıtlayan baş belasından bir an evvel uzaklaşılmasıdır.
*****
"Söylesem tesiri yok, sussam, gönül razı değil"
Fuzili’nin bu güzel sözü tamda sizlere benim düşüncelerimi anlatabilme noktasını oluşturmakta.
Bazen tıkanırız bir konuyu anlatmakta, güçlük çekeriz tekrar tekrar anlatmak beyhude bir çaba gibidir ya;
2020 yılının başından şu ana kadar geçen zamana baktığımda vakalarının hala tam olarak kontrol altına alınamadığı ve en sıkıntılı olanın da virüsü normalleştirdiğimizi görünce artık kayıtsız kalamazdım, üstelik gönlüm de hiç razı değildi bu duruma.
Bu yılın başından bu vakte dek epeyce zamandır artık hayatımızın bir parçası oldu Covid 19.
O kadar ki virüs günlük yaşantımızı şekillendirmeye çoktan başladı bile.
Biz de ve dünyadaki görünmeyen düşmana karşı olan mücadelede bıkkınlık, umursamazlık tabir tam yerinde olur mu bilemiyorum ama cahil cesareti de eklenince adeta aileden biri oldu çıktı.
*****
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 11 Mart gecesi bir basın açıklamasıyla Corona virüsün ilk vakasını açıklamasından bu tarafa yaşadıklarımız hala taze ve hafızalarımızda.
İnsanların korkularını, gelecekten yana endişeleri hep beraber yaşadık ve yaşamaktayız.
Virüs sürecinde kapanan iş yerleri, işinden olanlar, yoğun bakımda hayata gözlerini yuman en yakınlarımız ve dahası!
Önümüzde artık kısa sayılabilecek bir yaz ayı kaldı. Kalan bu kısa zaman içerisinde virüsü hep birlikte en aza indirmeyi başaramazsak ve kış ayı içerisinde olurda aşısı bulunamazsa, sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum.
*****
Ülkemizin büyük bir çoğunluğu benimde gözlemlediğim ölçüde virüs tedbirlerine uymaya gayret etmekte işin ciddiyetini kavramakta geriye kalan bir kesim ise vurdumduymaz kural tanımazlar toplumu provoke etmekte, virüs tedbirlerini uygulamakta olan insanları yaz aylarında rahat ve sorumsuz hareketleriyle adeta kışkırtmakta toplumun sinir uçlarıyla oynamaktadırlar.
Bakanlarımız adeta yalvarırcasına halkımıza önlemlere uyma konusunda sık sık uyarmasına karşılık nedense bir türlü tam olarak layıkıyla karşılık bulmuyor, bulamıyor.
Böylece giderse bu işin sonunda ne olacak? Gelmekte olan daha büyük krizlerin küçük bir kesiti mi gerçekten Corona?
İşte tüm bu soruların cevabını yine bizler belirleyeceğiz, yaptıklarımızla ve yapmadıklarımızla.
Yaşadıklarımızla ve ötelediklerimiz le.
*****
Dünya hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman'ın söylediği gibi,
“Halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihânda bir nefes sihhat gibi”
İş işten geçmeden, sebep sonuç ararken vakit kaybetmeden
Kısacası ailem ve sevdiklerimin için mücadeleyi göze alan birisi olarak,
Her zorluğa rağmen virüse ve yandaşlarına meydan okuyorum.
Umarım ki yalnız değilim, hissediyorum tek olmayacağım.
VAR MISINIZ!
Güzel yazı olmuş. Elinize sağlık.