Geçenlerde medyada yer aldı, görmüşsünüzdür: Kadının biri “450 bin lira tutarında param çalındı” diyerek güvenlik güçlerine müracaat etmiş. Ancak polis hanımefendinin ifadelerini çelişkili bulunca gerçek ortaya çıkmış. Meğerse kadın bilgisayarda banka kredi kartlarıyla oynadığı şans oyunlarında bu parayı kaybetmiş. Ancak ailesine karşı yalan söyleyerek durumu geçiştirmek istemiş.
Muayene için getirilen bir başka olay ise şöyle: Genç kadın sıkıntılıydı ve özellikle akşamları panik nöbetleri geçiriyormuş. Derdini sorunca, kocasının iddia denilen kumara ve internette oynanan şans oyunlarına kapıldığını anlattı ve ekledi:
“Aslında rahat geçinecek durumumuz varken eşimin kumar alışkanlığı yüzünden geçim zorluğu içindeyiz. Ayrıca kumar yüzünden borçlanmış, bu yüzden anne-babası oturdukları evi satıp borcunu ödediler. Ama yine eşim rahat durmuyor. Ne yapacağımı şaşırdım. Bana para kazanacağını ve zengin olacağımızı söylüyor.”
Anne ile baba 27 yaşındaki oğullarından dertli idiler. İnternette oynanan kumara takılmış ve çevresine önemli miktarda borç takmıştı. Anne ağlayarak, “Köydeki tarlamızı ve arabamızı sattık, buna rağmen borcunun hepsini ödeyemedik bile” dedi.
Bir başka evli ve iki de çocuğu bulunana genç bağımlı hastamız ise bütün malını, ayrıca babasının şirketini kumarda batırmıştı. Daha yeni görüştüğüm bir kumara saplanan bir hastamız ise tanıdığı birçok kişiye gelirinin çok üstünde borçlandığı gibi bankalardan kredi çekmiş, ağır bir yükün altına girmişti. Bütün ailesi perişan bir durumdaydı ve babası kendini tutamayarak hıçkıra hıçkıra ağlamıştı.
***
İnternetten oynanan şans oyunlarının kumar şekillerinden anlam olarak farkı yoktur. Çünkü şans oyunları, kazanma ve kaybetme ihtimalinin olduğu oyunlara denir. Kişi emek harcamadan, alın teri dökmeden kazanmayı beklemektedir. Şans ve tesadüfle sonuç alınmaktadır. Kumarhanelerde oynanan diğer kumar türleri ile aynı mekanizmaya sahiptirler. Türk Dil Kurumu Sözlüğünde kumar, “Ortaya para koyarak oynanan talih oyunu” olarak tarif edilmektedir. Misalli Büyük Türkçe Sözlükte ise, “Para karşılığı ve para kazanmak için oynanan oyun” olarak açıklanmaktadır.
Ünlü şairimiz Atila İlhan, “Kazanacağında emin olmadıkça kumar oynamak deliliktir” derken bir gerçeğe işaret etmiştir. Kumar alışkanlık yapmakta, kişi maddi durumu elvermese bile, zararını ve yanlış olduğunu bile bile oynamaya devam etmektedir. Bir çeşit bağımlı kölelikten başka bir şey değildir kumar.
İnsanlar zararlı olduğunu, bütün mal varlıklarını kaybetmekle karşı karşıya olduklarını gördükleri halde ve üstelik dinimizce haram kılındığını bilerek neden kumara, şans oyunlarına dadanırlar?
Gerçekten kumar korkunç derecede kişilere, ailelere ve topluma zarar veren felakettir. Terapi için gelen veya getirilen kumar tutkunlarıyla görüşmelerimden biliyorum. Kumar onlara öyle bir heyecan ve sanal coşku vermektedir ki o anda sağlıklı ve mantıklı düşünme melekeleri devreden çıkmaktadır. Bu yüzden kumar tutkunu kısa sürede altındaki arabasını, oturduğu evi bile ileri sürebilmekte ve kaybedebilmektedir.
Son gördüğüm kumar bağımlısı ise ailesinin servetini, daha sonra da işyerindeki kasadaki parayı gizlice alarak kumara yatırmış ve tabii ki kaybetmişti. Çünkü kumarda kazanılmaz.
Çok kumarbaz gördüm, ama kumarda kazananı görmedim. Sonuç oynayan için her zaman hüsrandır. Kumarbaz ailesinin rızkını kumara yatırmakta, sonuçta hemen hepsi yiyecek ekmek bulmakta zorluk çekecek hale gelebilmektedir. Evi ve arabasını kaybedip kiraya taşınan ve toplu taşıma araçlarını kullanmaya başlayan bir hastam, “10 yılda kumarda 1 milyon dolar civarında servet kaybettim” demişti.
Kumar oynayanlara sorarım hep, “Hiç kazandığınız olmaz mı?” diye. Söyledikleri cevap şöyle olur muhakkak: “Olmaz mı? Bazen cebimiz para görür. Fakat bu halde kumarı bırakıp gidemezsiniz. Sözgelimi kumardaki son kayıplarınızdan biri gelir aklınıza. O parayı da çıkarayım ve sonra kumar oynamayı bırakayım dersiniz. Bakarsınız ki eldeki parayı da tekrar kaybetmişsiniz. Geçenlerde epey kazandım, hemen ayrılayım dedim. Ancak bu kez de nasıl olsa şansım yaver gidiyor, biraz daha kazancım artsın istedim. Yine cebimi boşaltıp oradan ayrıldım.”
Kumar tutkunlarının ara verdikleri de çok inandırıcı olmuyor, tekrar bir oynama krizine giriyor ve yine kaybetmeye başlıyorlar maalesef.
Ancak ülkemizin güzel bir avantajı kumarhanelerin yasak oluşudur. Böylelikle yuvalar yıkılması, ailelerin perişan olması kısmen de olsa engellenmiş oluyor. Tabi kumarhaneleri yasaklamakla kumar olayı bitmiş olmuyor. Gizli mahfillerde oynanıyor ya da yurt dışına çıkılıyor.
Artık günümüzde tehlikeli olan bir yol var, o da internet üzerinden oynanan kumar ki ayrı bir facia. Yuvaları yıkan, insanları perişan eden bağımlılık.
Peki, kumar oynayıp da kazanan yok dedik, o zaman kârlı çıkan kim denecek. Kumardan sadece kumarhane sahibi veya kumarı oynatan kazançlı çıkar. Tabi o haram servetin o da hayrını göremez, orası ayrı.
Kumarla kişi olarak, sivil toplum örgütleri ve devlet olarak mücadeleyi hızlandırmamız gerekiyor. Yoksa bu lanet alışkanlık daha çok yuva yıkacak gibi.
Prof. Dr. Sefa SAYGILI
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi
Psikoloji Bölüm Başkanı