Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 15.30'da başlayan kabine toplantısı sona erdi.
Kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı erdoğan açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Lübnan halkının yanında yer almak için tüm imkanlarımızı seferber ettik.
DOĞU AKDENİZ
Bilindiği gibi bölgedeki sismik araştırma faaliyetlerimizi Merkel'in ricası üzerine bir süreliğine ertelemiştik. Ancak Yunan tarafı Mısır ile hiçbir hukuki temeli olmayan bir anlaşmaya yönelmiştir. Türkiye’nin hiçkimsenin hakkında hukukunda denizinde meşru çıkarlarında gözü yoktur. Bizim tek talebimiz bize de aynı anlayışla yaklaşılmasıdır. Biz diyoruz ki gelin Akdeniz deki tüm ülkeler olarak bir araya gelelim. Herkes için kabul edilebilir herkesin hakkını koruyan bir formül bulalım. Türkiye gibi 780 bin kilometrekarelik dev bir toprak parçasını görmezden gelip birkaç kilometrekarelik adalar üzerinden bizi sahillerimize hapsetme girişimine elbette rıza göstermeyeceğiz.Sorunların hakkaniyetle çözümü için her zaman varız.Sağduyu hakim olana kadar Türkiye olarak sahada ve diplomasi alanlarında kendi planlarımızı uygulamaya devam edeceğiz. Ekonomide olduğu gibi enerjide de ülkemizin bağımsızlığı için mücadele etmeye devam edeceğiz.
EKONOMİ
Kişi başına gelirde dünya ortalamasında üst gelir ortalamasına yükselttik. 2019 yılında insani gelişmişlik sırasına göre Türkiye 6 basamak yükseldi. Bu sayede dünya bankası tarafından hazırlanan iş yapma kolaylığı endeksinde geçtiğimiz yıl 10 basamak birden yükselerek 33. sıraya yükseldik. Bütün bunlar ülkemizdeki refah düzeyini ifade etmesi bakımında söylüyorum. Bunlar aynı zamanda benim vatandaşımın alım gücünün nereden nereye yükseldiğini göstermesi bakımından arz ediliyor. İş açma geçen sene 30 bin 842 iken bu sene 85 bin 263'ü buldu. Almanya Rusya bugün itibariyle kapılarını açmış durumdalar. Yine yükselmeye başladığımızı hep birlikte göreceğiz. Salgın sebebiyle turizmde yaşadığımız tüm sorunları gidermeye çalışıyoruz.Merkez Bankası döviz rezervimiz 28 milyar dolardan 90 milyar doların üzerine çıktı.IMF olan borcumuz biz göreve geldiğimiz de 23.5 milyar dolardı ve biz bunu 2013 mayısında sıfırladık. Türkiye'nin şu an IMF borcu yok. Boşuna avucunuzu ovuşturmayın. IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi.O zamanki bakan 'bu borcu verelim mi' dedi. 'Verelim' dedim. Bugün borcu alan yarın talimat alır. Şimdi parti kurmuş bize ekonomi dersi veriyor. Önce bunu bir defa herkesin görmesi gerekiyor.Türkiye'nin bugün geleceğine güvenle bakmasının aktif pozisyon almasının gerisinde işte bu güçlü altyapı vardır.Girdiğimiz her mücadeleden başarıyla çıktık. Türkiye'nin bölgesel ve küresel bir güç olarak yükselen yıldızından rahatsız olanlar üzerimize geldiler. Başka hiçbir ülkeden talep edilmeyen şartlar bizden istendi.2019 yılı ülkemiz için yeniden dengelenme sürecinin yaşandığı bir yıl oldu. Maruz kaldığımız çok yönlü saldırılara rağmen ekonomimiz attığımız kararlı adımlarla 2019'un son çeyreğinde yeniden güçlü büyüme politikasına döndü. 2019 yılının son çeyreğinde ekonomimiz yüzde 6 oranında kayda değer bir büyüme kaydetti.
Faizler daha da düşecek çünkü yatırımcı yatırımlarını rahatlıkla yapabilsin istiyoruz.Ekonomik yükseliş 2020 yılının ilk aylarında da devam etti. Yılın ilk çeyreğinde ülkemiz yüzde 4.5 gibi yüksek bir büyüme performansı sergiledi. Küresel finans sisteminin bize dayadığı yüksek faiz yaklaşımını asla kabul etmedik.Türkiye ekonomide bu suni rüzgarlarla eğilip bükülebilecek bir ülke değildir. Yaşadığımız her sıkıntı da ülkemizin gücü bir kez daha sınanıyor. Hamdolsun bu sınamaların hepsinden alnımızın akıyla çıkıyoruz.Salgın sadece insan sağlığını ve hayatını tehdit etmiyor. Aynı zamanda çok ciddi ekonomik sonuçlar da doğuruyor. Salgın nedeniyle küresel tedarik zincirleri aksamış birçok tesiste üretim durmuş ya da yavaşlamıştır. İşsizlik oranlarında yükseliş ve tüketim alışkanlıklarında değişikler ortaya çıkmıştır. IMF 2020 yılı için daralma beklentisini yükseltmiştir.Aldığımız tedbirler, şoklara karşı tecrübemiz sayesinde ekonomimizi hızla toparladık. Salgının kontrol altına alınmasıyla dünya ile paralel şekilde normalleşme adımları attık.
Son dönemde sağladığımız uygun kredi imkanları sayesinde otomotiv ve konut satışında artış yaşandı.Türkiye ekonomisi artık tüketim yerine üretimi önceleyen ihracat odaklı yapısıyla küresel değer zincirine daha entegre olan bir model ile yoluna devam edecektir. Salgın sonrasında oluşan yeni dünya düzeninde Türkiye coğrafi konumu, üretim kapasitesi, insan kaynağını kullanarak yeni bir başarı hikayesi yazacaktır. Güçlü ve sağlıklı bir ekonominin inşası için pek çok yeni politikayı hayata geçirdik.Büyük ve güçlü Türkiye davamıza inanan ve bize destek veren herkese şahsım, milletim ve kabinem adına teşekkür ediyorum. Ayın 13'ünde biliyorsunuz partimizin kuruluş yıldönümü etkinliklerini yapacağız. Kuruluşundan bu yana neler yaptık, neleri ürettik ve bundan sonra da neler yapacağız bunları tüm milletimle paylaşacağız ve yola da güvenle devam edeceğiz.
Kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı erdoğan açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Lübnan halkının yanında yer almak için tüm imkanlarımızı seferber ettik.
DOĞU AKDENİZ
Bilindiği gibi bölgedeki sismik araştırma faaliyetlerimizi Merkel'in ricası üzerine bir süreliğine ertelemiştik. Ancak Yunan tarafı Mısır ile hiçbir hukuki temeli olmayan bir anlaşmaya yönelmiştir. Türkiye’nin hiçkimsenin hakkında hukukunda denizinde meşru çıkarlarında gözü yoktur. Bizim tek talebimiz bize de aynı anlayışla yaklaşılmasıdır. Biz diyoruz ki gelin Akdeniz deki tüm ülkeler olarak bir araya gelelim. Herkes için kabul edilebilir herkesin hakkını koruyan bir formül bulalım. Türkiye gibi 780 bin kilometrekarelik dev bir toprak parçasını görmezden gelip birkaç kilometrekarelik adalar üzerinden bizi sahillerimize hapsetme girişimine elbette rıza göstermeyeceğiz.Sorunların hakkaniyetle çözümü için her zaman varız.Sağduyu hakim olana kadar Türkiye olarak sahada ve diplomasi alanlarında kendi planlarımızı uygulamaya devam edeceğiz. Ekonomide olduğu gibi enerjide de ülkemizin bağımsızlığı için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Kişi başına gelirde dünya ortalamasında üst gelir ortalamasına yükselttik. 2019 yılında insani gelişmişlik sırasına göre Türkiye 6 basamak yükseldi. Bu sayede dünya bankası tarafından hazırlanan iş yapma kolaylığı endeksinde geçtiğimiz yıl 10 basamak birden yükselerek 33. sıraya yükseldik. Bütün bunlar ülkemizdeki refah düzeyini ifade etmesi bakımında söylüyorum. Bunlar aynı zamanda benim vatandaşımın alım gücünün nereden nereye yükseldiğini göstermesi bakımından arz ediliyor. İş açma geçen sene 30 bin 842 iken bu sene 85 bin 263'ü buldu. Almanya Rusya bugün itibariyle kapılarını açmış durumdalar. Yine yükselmeye başladığımızı hep birlikte göreceğiz. Salgın sebebiyle turizmde yaşadığımız tüm sorunları gidermeye çalışıyoruz.Merkez Bankası döviz rezervimiz 28 milyar dolardan 90 milyar doların üzerine çıktı.IMF olan borcumuz biz göreve geldiğimiz de 23.5 milyar dolardı ve biz bunu 2013 mayısında sıfırladık. Türkiye'nin şu an IMF borcu yok. Boşuna avucunuzu ovuşturmayın. IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi.O zamanki bakan 'bu borcu verelim mi' dedi. 'Verelim' dedim. Bugün borcu alan yarın talimat alır. Şimdi parti kurmuş bize ekonomi dersi veriyor. Önce bunu bir defa herkesin görmesi gerekiyor.Türkiye'nin bugün geleceğine güvenle bakmasının aktif pozisyon almasının gerisinde işte bu güçlü altyapı vardır.Girdiğimiz her mücadeleden başarıyla çıktık. Türkiye'nin bölgesel ve küresel bir güç olarak yükselen yıldızından rahatsız olanlar üzerimize geldiler. Başka hiçbir ülkeden talep edilmeyen şartlar bizden istendi.2019 yılı ülkemiz için yeniden dengelenme sürecinin yaşandığı bir yıl oldu. Maruz kaldığımız çok yönlü saldırılara rağmen ekonomimiz attığımız kararlı adımlarla 2019'un son çeyreğinde yeniden güçlü büyüme politikasına döndü. 2019 yılının son çeyreğinde ekonomimiz yüzde 6 oranında kayda değer bir büyüme kaydetti.